Karadeniz’de plastik kirliliği alarmı! – YENİ ASYA

zitzit

New member
Karadeniz’de plastik kirliliği alarmı! – YENİ ASYA


Doç. Dr. Ülgen Aytan, iklim değişikliği, kirlilik, istilacı türler gibi etkenlerin Karadeniz üzerinde çoklu tazyik yaptığını, en hızlı büyüyen çevresel problemin ise plastik kirliliği olduğunu söyledi.


Karadeniz’açınık kıyısı olan Türkiye, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna tarafından 1996 yılında imzalanan “Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması ve İyileştirilmesi Stratejik Eylem Planı” doğrultusunda, planın imzalandığı 31 Ekim günü “Uluslararası Karadeniz Günü” olarak kutlanıyor.

Her yıl yapılan etkinliklerle karadan, gemilerden ve atmosferden kaynaklanan kirliliğe uyanıklık çekilerek, Karadeniz’in korunmasına yönelik farkındalığın artırılması amaçlanıyor.

31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü nedeniyle AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ülgen Aytan, Karadeniz’in hidrografisi ve çevre denizleriyle olan sınırlı angajmanlı nedeniyle kirliliğe karşı sayı savunmasız tek çokluk olduğunu belirtti.

Aytan, “Karadeniz, çoklu tazyik altında telâşlı kalmaya benzinli tek ekosistem. İklim değişikliği, kirlilik, ötede avcılık, habitat kayıpları ve istilacı türler nedeniyle ciddi değişimler yaşamış ve yaşamakta olan tek denizimiz.” dedi.

“İklim değişikliğiyle çokluk suyu sıcaklığı yükseliyor”

İklim değişikliğinin son yıllarda Karadeniz ekosistemi üzerinde tek takım tebeddülât yarattığını, en apaçık etkilerden birinin ise kış çokluk suyu sıcaklıklarının önceki yıllara göre yükselmesi olduğunu nâkil Aytan, şöyle sürme etti:

“Deniz suyu sıcaklıklarındaki artım eğilimi, denizdeki sayı prosese etki ediyor. Denizin hidrografisi, sırada üretim, yenilebilir zincirinde enerji transferi; çokluk canlıların davranışı, göçü, beslenmesi ve metabolik hızları değişebiliyor. Kimi canlıların miktarı artıyor, kimi canlılarınki azalıyor. Kışların sert geçmesini istiyoruz zira fırtına ve rüzgârlarla çokluk suyu sıcaklığının düşmesiyle beraberce abaşo ve üst su tabakası birbirine karışıyor. Dipteki zengin suyun yukarı çıkmasıyla, ilkbaharla beraberce fotosentez yapan fitoplankton için uygun tek ortam oluşuyor. Bu bile onların üzerinden sönümsüz zooplanktondaki artışı takip ederek, sayı balığın yumurtadan çıkmasına yatak gelen dönemde larvalar için yenilebilir kaynağı oluyor. Denizlerdeki neşelilik yerde şekilde sürme ediyor ve yenilebilir zincirinin temelini oluşturuyorlar. Kışların ılıman geçmesi denizdeki tüm üretimi, tek sezon sonraki omurgalılardan stokunu da etkiliyor.”

İklim değişikliğiyle irtibatlı olarak fitoplanktonlarda varyasyon gözlendiğini, bazen toksin içeren türlerin ötede artabildiğini, halkın bunu denizdeki renk değişimi olarak gördüğünü müfit Aytan, miktarları düşükken tehdit oluşturmayan yerde canlıların miktarları yüksek rakamlara ulaştığında, içerdikleri toksin nedeniyle çokluk yaşamı ve insan sağlığı için risk oluşturduğu, kabuklu çokluk ürünlerinin tüketilmesiyle dahi zehirlenmelerin görülebileceği uyarısında bulundu.

“İklim değişikliğinin tek başka etkisi dahi asidifikasyon, yani kalan karbondioksit miktarına tâbi olarak çokluk suyunun henüz asidik hale gelmesi.” tekbencilik Aytan, özellikle kabuğu ve iskeleti karbonat içeren sayı türün, yerde nedenle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını işaret etti.

“Yeni türler ekosistemi değiştirebilir”

Geçen 50 yılda Karadeniz ekosisteminde istilacı türler nedeniyle ciddi değişimler yaşandığını ve son yıllarda yapılan çalışmalara göre Karadeniz’dahi “Akdenizleşme” söz konusu olduğunu ifade fail Aytan, “Değişen Karadeniz ekosisteminde her geçen yıl yeni türlere rastlanıyor. Boğazlar vasıtasıyla ya bile gemilerin kırmataş sularıyla Karadeniz’açınık giren türler ekosistemde yayılıyor ve sayıları artmaya başlıyor. Bunların takip edilmeleri, kontrol yöntemlerinin belirlenmesi gerekiyor.” niteleyerek konuştu.

Aytan, Akdeniz’açınık göre Karadeniz’dahi tür çeşitliliğinin henüz az yalnız mevcut türlerin miktarının henüz fazla olduğunu, dengelerin kritik tek merkezde bulunduğunu, herhangi tek türde meydana gelebilecek tek değişimin dahi tüm ekosistemi etkileyebileceğini kaydetti.

“Karadeniz 22 ülkenin akaçlama alanı”

Karadeniz’in yalnızca kıyısı olan 6 ülkenin olumsuzlama, gelişmiş 22 ülkenin akaçlama alanını oluşturduğuna vurgu yapan Aytan, “Bütün Avrupa’nın yükünü taşıyan Tuna, Dinyeper, Dinyester gibi nehirler ile yükü oldukça yüksek Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak nehirleri Karadeniz’açınık dökülüyor. Nehirler ciddi miktarda kirleticiyi Karadeniz’açınık taşıyor. Global olarak üretilen yaklaşık 150 1000 kimyasal var. Bir canlıdan tek canlıya yenilebilir zinciri içerisinde aktarılabilen kalıcı organik kirleticiler var. Ayrıca ağır metaller ve petrol kirliliği dahi var. Kullandığımız ilaçlar, antibiyotikler beraberce kanalizasyon vasıtasıyla denize gönderiliyor.” dedi.

Plastik kirliliğine dahi değinen Aytan, bunun küresel tek problem olduğunu ve her geçen gün etkisinin arttığını belirterek şunları söyledi:

“Denizlere 1950’lerde giren plastikler hala av, yok olmak yerine mikroplastiklere, nanoplastiklere ayrılıyorlar, henüz fazla alanı kontamine ediyorlar. Hem içerdikleri hem dahi taşıdıkları kimyasallarla çokluk yaşamı ve kontamine olmuş su ürünleri tüketimi vasıtasıyla insan sağlığı için yetişkin risk teşkil ediyorlar. Birçok çokluk canlısı mikroplastikleri yenilebilir zannederek ya bile kazara tüketiyor. Plastikler fiziksel olarak bile cevelân ve arıcı sonucu sindirim kanalının tıkanması yoluyla özellikle çokluk memeleri, kuşlar ve kaplumbağaların ölümüne neden oluyor.”

“7 omurgalılardan türünde mikroplastiğe rastladık”

Plastik kirliliğini, “Karadeniz’in karşı karşıya kaldığı, en hızlı büyüyen çevresel problem” olarak nitelendiren Aytan, yerde kirlilik türünün zamansal ve bölgesel farklılıklar gösterdiğini bildirdi.

Aytan, şu ağırlıklı bulundu:

“Karadeniz’dahi yaptığımız çalışmalara göre, Türkiye kıyılarında kilometrekarede 1 milyonun üzerinde mikroplastik olduğunu söyleyebiliriz. Karadeniz’in başka kıyılarında yapılan çalışmalara bakıldığında rakamlar oldukça yüksek. Karadeniz’le ilgili uluslararası çalışmalarda özellikle Gürcistan ve Türkiye arasındaki kısımda plastik kirliliğinin en yüksek değerlere ulaştığı ortaya konuldu. Plajlarda metrekarede en rengi 1 tane plastiğe rastlıyorsunuz. Bunların birçok tek kullanımlık plastikler. Karadeniz’dahi incelediğimiz 7 ticari omurgalılardan türünde değişerek oranlarda mikroplastiğe rastladık. Plastik kirliliği ile ilgili tablo iyileşme göstermiyor, kalan üretimle hayatın her alanında sıklıkla kullanılan plastikler denize giriyor hem dahi mevcut olanlar parçalanmaya sürme ediyor.”

Yetersiz atılgan yönetimi, kontrolsüz kıyı dolguları, kaçak hafriyat boşaltımları nedeniyle Karadeniz kıyılarına ciddi miktarda plastik taşındığına dikkati cazip Aytan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kentsel atılgan su ile yüksek miktarda mikroplastik denizlerimize ulaşıyor. Yapılan icraat, alık makineleriyle inanılmaz tek plastik yükünün denizlere gönderildiğini gösteriyor. Sentetik içeriği yüksek, 6 kilogramlık alık yıkadığınızda 20 milyonun üzerinde mikro fiberi kanalizasyonla denizlere gönderebiliyorsunuz. Şu anda Karadeniz Bölgesi’nde ileri rafinaj yapılmıyor, sayı yerde rafinaj yok, yoğun çokluk deşarjı yapılıyor. Bizim av en sayı rastladığımız plastik türü fiberler. Yine sentetik kıyafetlerin kullanımı esnasında havaya karışan fiberler, vasıta tekerleklerinin aşınması sonucunda ortaya kaynak sentetik kauçuk parçalar, yürürken ayakkabılarımızın altından kaynak mikroplastik parçacıkları şehir tozuna karışıyor. Bu bile rüzgarlarla, hava hareketleriyle beraberce tekrar çokluk ortamına taşınıyor. Farkında olmadığımız, ürettiğimizi anlamadığımız ama kronik olarak denize gönderdiğimiz plastikler var.”

AA



YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi’ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse da özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının tek bölümü, alıntılanan haber veya yazıya etkin link verilerek kullanılabilir.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.