“Kuraklık, susuzluk, su kriziyle baş başayız”

zitzit

New member
“Kuraklık, susuzluk, su kriziyle baş başayız”Prof. Dr. Şükrü Ersoy, küresel iklim değişikliğinin, dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi dahi tehdit ettiğini, bu tâbi olarak önümüzdeki yıllarda ani yağışlar ve sıcaklıkların henüz bile artacağını belirtti.


“Tarım krizi kapıda”
Her üç kişiden akraba iklim göçmeni olabilir
5 ülke başkentini taşımak zorunda kalacak


Küresel ısınma, bugünün dünyasında çözümü aranan sorunlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle kalan ani ve muvazenesiz yağışlar, ötede sıcaklıklar, tüm dünyayı olumsuz yönde etkiliyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, küresel iklim değişiminin insan kaynaklı ve yapay tek hâl olduğunu söyledi.

Normalde iklimlerin tabii yollarla değiştiğini dile getiren Ersoy, “Ancak tığ yerde akıllandırma sayı hızlandırdık. Son yüzyıl içerisinde ciddi şekilde atmosferin kimyasını bozduk, karbondioksit ve sera gazları salınımıyla atmosferin kimyası bozuldu. Bu hâl güneş ışınlarını henüz fazla tutuyor, sera etkisiyle hava henüz fazla sıcak oluyor.” niteleyerek konuştu.

Prof. Dr. Ersoy, son yüzyılda sıcaklık artışının 1 derecenin üzerinde olduğuna dikkati çekerek, küresel iklim değişimine tâbi buzullarda erimelerle çokluk seviyesinde son 40 yılda 20 santimetre yükselme olduğunu anlattı.



“Kuraklık, susuzluk, su kriziyle göz başayız”

Bu durumun her yıl hızla arttığını vurgulayan Ersoy, “Küresel iklim değişimi nedeniyle olağan dışı, sıra dışı mevsim olayları görülüyor. Mesela kışın sayı ağır kış koşulları yaşanabiliyor, yazın bile ötede sıcaklar olabiliyor. Kırk derecenin üzerindeki sıcaklıklarda atlas her yerinde, ülkemizde dahi karışma olmak üzere insanlar sıcaklığa dayanamayıp hayatını kaybedebiliyor. Ayrıca kuraklık, susuzluk, su kriziyle göz başayız.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ersoy, Türkiye’nin, Akdeniz’in en zengin su kaynaklarına sahipken şu anda bunun giderek azaldığını söyledi.

Kişi başına sakıt su miktarının 1500 tona kadar azaldığını kaydeden Ersoy, “Eğer kişi başına su miktarı 1000 tona düşerse içildikten su fakiriyiz. Dolayısıyla Orta Doğu gibi iklim değişiminden sayı etkilenecek tek bölgede yaşadığımız için tüm politikalarımızı, tüm alışkanlıklarımızı iklim değişimi üzerine kurmamız gerekiyor. Çünkü materyalizm su kıymetli tek meta. Ayrıca tarımda, evde su kullanma alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor.” dedi.

Afrika ülkelerinin suya ulaşmakta zorluk çektiğinin altını çizen Ersoy, 2030 yılında atlas dörtte akraba ve 1,5 milyar insanın su kriziyle mücadele etmek zorunda kalacağını, Türkiye dahi karışma olmak üzere küresel iklim değişimine tâbi olarak tek uyum süreciyle beraberce hazırlık ve planlar yapmak gerektiğini bildirdi.

“İklim değişimine tâbi seller, ani yağışlar artacak”

Türkiye’dahi haziran ayında ani yağışların ve ansızın sellerin meydana geldiğini anımsatan Ersoy, küresel iklim değişikliği ve şehirlerde betonlaşmanın yerde durumuna neden olduğunu belirtti.



Prof. Dr. Ersoy, suyun yağış halinde toprağa sızacağı tek yer kalmadığını aktararak, şöyle sürme etti:

“Su hemen yüzeysel akışa geçtiği için özellikle kent afetleri oluşmaya başladı. Bu afat içildikten ölümcül olmaya başladı. Bu hâl tamamen insani kaynaklı. İklim değişikliği nedeniyle ani yağışlar ve ötede sıcaklıklar önümüzdeki yıllarda dünyayı olduğu gibi tüm ülkemizi dahi tehdit ediyor. Küresel iklim değişimine tâbi olarak önümüzdeki yıllarda ani yağışlar ve sıcaklıklar henüz bile artacak. Ayrıca kışın ansızın soğuk hava koşulları yaşanacak. Küresel iklim değişiminde kalıcı sıcaklıklar artıyor. Şimdiye kadar kalıcı olarak sıcaklık 1 basamak arttı. Bunu durduramazsak 1,5 dereceye çıktığında önümüzde kuraklık, ötede iklim koşulları, sıcaklıklar ve yerde bu tâbi insanı etkileyen pek sayı faktörler, hastalıklar, hatta su konusunda anlaşmazlıklar, savaşlar eski ihtimali her zaman var.”

“Beklenmedik miktarda ve ani yağışlar fayda yerine zarar verebiliyor”

Son dönemlerde ani yağışların yaşandığını anımsatan Ersoy, “Sıcaklık arttığı için nem artıyor, ansızın su buharlaşıp bulutlara dönüşüyor, bulutlar bile yağış getiriyor, ani yağışlar yaşanıyor. Beklenmedik miktarda ve ani yağışlar fayda yerine zarar verebiliyor, şehirlerde seller yaşanıyor. En son Ankara’daki selde 4 kişi hayatını kaybetti. Bunlar ansızın iklim koşullarını yanında getiriyor. Bundan sonra şehirlerde beklenenden fazla sel olacak ve ekonomik olarak bile bizi ciddi şekilde etkileyecek. Bu kaçınılmaz, yerde tek kehanet olumsuzlama. Yanlış, aksi şehirleşmenin küresel iklim değişimiyle etkilenmesi sonucu bunlar hep yaşanacak.” niteleyerek konuştu.

“Su kaynakları giderek azalıyor”

Türkiye’dahi iklim değişikliği nedeniyle kuraklık yaşandığını vurgulayan Ersoy, su kaynaklarının giderek azaldığını, su ihtiyacı olan insan nüfusunun ise iki kat arttığını belirtti.

Prof. Dr. Ersoy, yakın gelecekte yerde nedenle tek su krizinin yaşanabileceğini dile getirerek, tarım politikalarının değiştirilmesi, sayı su isteyen hayvancılık sektörlerinde tebeddülât yapılması, evlerdeki suyun tekrar kullanılması için düzeneklerin olması ve yağmur sularının yer 6 barajlarında toplanması gerektiğini sözlerine ekledi.

AA



YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi’ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse da özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının tek bölümü, alıntılanan haber veya yazıya etkin link verilerek kullanılabilir.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.