Sonradan Körlük Nasıl Olur ?

Efe

New member
Sonradan Körlük Nedir?

Sonradan körlük, bireylerin yaşamlarının bir noktasında görme yetilerini kaybetmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Bu körlük, doğuştan değil, yaşamın ilerleyen dönemlerinde çeşitli faktörler nedeniyle gelişir. Sonradan körlük, kaza, hastalık, göz hastalıkları ve yaşlanma gibi etmenler nedeniyle meydana gelebilir. Görme kaybı bazen ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş yavaş zaman içinde ilerler. Sonradan körlük, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve bu durumun sosyal, psikolojik ve fiziksel etkileri olabilir.

Sonradan Körlük Nedenleri

Sonradan körlüğün birçok farklı nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler, genetik faktörlerden ziyade çevresel ve sağlık koşullarına dayanır. Aşağıda, sonradan körlüğe yol açabilecek bazı başlıca nedenler açıklanmıştır:

1. Göz Yaralanmaları

Kazalar ve travmalar gözde ciddi hasarlara yol açabilir. Bu tür yaralanmalar, göz küresinde veya göz çevresindeki yapılar üzerinde büyük tahribata neden olabilir. Yaralanmalar, görme kaybına yol açabilecek kalıcı hasarlar bırakabilir.

2. Glaukom (Göz Tansiyonu)

Glaukom, gözdeki sinirlere zarar veren ve görme kaybına neden olabilen bir hastalıktır. Bu hastalık, genellikle gözdeki sıvı basıncının yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Eğer tedavi edilmezse, glakom ilerleyebilir ve körlüğe yol açabilir.

3. Katarakt

Katarakt, gözün lensinin bulanıklaşması ve görme yeteneğinin azalmasıyla karakterize bir hastalıktır. İleri yaşlarda oldukça yaygın görülen katarakt, tedavi edilmediği takdirde körlüğe neden olabilir. Genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.

4. Diyabetik Retinopati

Diyabet hastalığı, uzun süre kontrol altında tutulmadığında göz damarlarında hasara yol açabilir. Bu durum, retinada kanama ve sıvı birikmesine yol açarak görme kaybına neden olabilir. Diyabetik retinopati, tedavi edilmediği takdirde kalıcı körlüğe yol açabilir.

5. Yaşla İlgili Maküler Dejenerasyon

Yaşlandıkça gözdeki hücreler bozulabilir ve bu da görme kaybına yol açabilir. Yaşla ilgili maküler dejenerasyon, özellikle yaşlı bireylerde yaygın bir durumdur ve merkezi görmeyi etkiler.

6. Retina Deliği veya Yırtığı

Retina gözün arka kısmında yer alan ışığı algılayan bir tabakadır. Retina yırtılmaları veya delikleri, görme kaybına yol açabilir. Retina dekolmanı da bu duruma yol açabilecek bir durumdur.

Sonradan Körlük Belirtileri

Sonradan körlük genellikle belirli belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, görme kaybının şiddetine ve nedenine göre değişebilir. Erken dönemde fark edilen belirtiler, tedavi sürecini hızlandırabilir ve görme kaybını engellemeye yardımcı olabilir. İşte sonradan körlük belirtileri:

1. Bulanık Görme

Bulanık görme, gözdeki herhangi bir problemden kaynaklanabilir ve sonradan körlüğün erken belirtilerindendir. Eğer kişi herhangi bir nesneyi net bir şekilde göremiyorsa, bu durum bir göz hastalığının belirtisi olabilir.

2. Işık Hassasiyeti

Bazı göz hastalıkları, kişiyi ışığa karşı hassas hale getirebilir. Bu durumda, kişi güneş ışığına veya parlak ışıklara karşı aşırı tepki verebilir.

3. Görme Alanında Kısıtlama

Görme alanındaki daralma, genellikle glokom gibi göz tansiyonu hastalıklarının belirtisidir. Görme alanının daralması zaman içinde daha belirgin hale gelebilir.

4. Görme Kaybı

Ani veya yavaş gelişen görme kaybı, sonradan körlüğün en belirgin semptomlarındandır. Görme kaybı, sadece tek bir gözde olabileceği gibi her iki gözde de görülebilir.

Sonradan Körlük Tedavisi

Sonradan körlüğün tedavisi, görme kaybının nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Bazı durumlar tamamen tedavi edilebilirken, bazıları yalnızca yönetilebilir. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, ilaç tedavisi ve gözlük gibi yardımcı araçlar yer alır.

1. Cerrahi Müdahaleler

Katarakt, retina dekolmanı ve bazı göz yaralanmaları gibi durumlar cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir. Cerrahi tedavi, görme kaybının önüne geçmek veya iyileştirmek için gerekli olabilir.

2. İlaç Tedavisi

Glaukom ve diyabetik retinopati gibi hastalıklar ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Glaukom hastalarına genellikle göz damlası veya ağız yoluyla ilaç tedavisi verilir.

3. Gözlük ve Lens Kullanımı

Bazı görme kaybı durumları, gözlük veya kontakt lens kullanılarak düzeltilebilir. Özellikle düşük dereceli görme kayıplarında, bu yardımcı araçlar görmeyi iyileştirebilir.

4. Rehabilitasyon ve Destek

Sonradan körlük yaşayan bireyler için görme kaybına uyum sağlamak oldukça önemlidir. Rehabilitasyon programları, bu kişilerin günlük yaşamlarını daha bağımsız hale getirmelerine yardımcı olabilir. Görme engelli bireyler için özel eğitimler ve destek grupları, yaşam kalitesini artırabilir.

Sonradan Körlük Hangi Yaşlarda Görülür?

Sonradan körlük her yaş grubunda görülebilir, ancak genellikle yaşlılıkla birlikte daha yaygın hale gelir. Yaşlı bireylerde katarakt ve yaşa bağlı maküler dejenerasyon gibi göz hastalıkları daha sık görülür. Bunun dışında, çocuklarda da göz yaralanmaları ve bazı genetik hastalıklar sonucu görme kaybı yaşanabilir. Genç yetişkinlerde ise, genellikle göz travmaları, diyabet veya genetik hastalıklar daha yaygın nedenlerdir.

Sonradan Körlük ve Psikolojik Etkileri

Sonradan körlük, fiziksel kaybın ötesinde, bireyin psikolojik sağlığını da etkileyebilir. Görme kaybı, depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi duygusal problemlere yol açabilir. Bu nedenle, sonradan körlük yaşayan bireylerin psikolojik destek alması büyük önem taşır. Görme kaybına uyum sağlamak, duygusal zorlukları aşmak ve günlük yaşamda bağımsızlık kazanmak için terapi ve rehabilitasyon süreçleri önemli bir rol oynar.

Sonradan Körlük Önlenebilir Mi?

Bazı sonradan körlük vakaları, tedavi edilmezse kalıcı olabilir. Ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile birçok görme kaybı önlenebilir. Düzenli göz muayeneleri, sağlıklı bir yaşam tarzı ve diyabet gibi hastalıkların kontrol altında tutulması, sonradan körlüğü önlemede önemli faktörlerdir. Ayrıca, göz yaralanmalarının önlenmesi için uygun güvenlik önlemleri alınmalıdır.

Sonuç olarak, sonradan körlük, farklı nedenlerden kaynaklanabilen ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir durumdur. Erken teşhis, doğru tedavi ve psikolojik destek ile görme kaybının etkileri en aza indirilebilir.