Şuyulu parsel nedir ?

Berk

New member
Şuyulu Parsel Nedir? Arazi Sahiplerinin Satranç Tahtası!

Sabah sabah kahvemi almış, internette “şuyulu parsel nedir?” diye arama yapan bir grup insanı düşünün. Kimisi arsasını bölmek istiyor, kimisi “komşu benim bahçeye girdi!” diye sinirden parsel çizimlerine dalmış. Bir de vardır o klasik grup: “Benim amcaoğlu haritacı, ona sordum ama hâlâ anlamadım.” İşte tam da o noktada karşımıza çıkıyor şu gizemli kavram: şuyulu parsel.

Bir Parselin Dramı: Şuyulu Olan mı, Şuyusuz Olan mı Daha Şanslı?

“Şuyulu” kelimesi kulağa sanki Osmanlı mutfağından çıkmış bir tatlı adı gibi geliyor olabilir ama aslında gayet ciddi bir tapu terimi. Basitçe söylemek gerekirse; şuyulu parsel, bir taşınmazın birden fazla kişi tarafından paylı olarak sahiplenildiği anlamına gelir. Yani tapu senedinde adınız yazıyor ama yalnız değilsiniz. Başka ortaklarınız da var ve herkesin arsada belirli bir “pay oranı” bulunuyor.

Bir örnekle süsleyelim: Diyelim ki 600 metrekarelik bir arsa var ve üç kişi sahip. Biri yüzde 50, biri yüzde 30, biri yüzde 20 paya sahip. Ortak tapuda adlar yazıyor ama kimse “şurası benim bahçem, burası senin garajın” diyemez. Çünkü ortak mülkiyet, sınırla değil, oranla belirlenir.

Kadınlar Empatiyle, Erkekler Stratejiyle Yaklaşıyor (Ama Bu Sefer Klişesiz!)

Bu noktada cinsiyetler devreye giriyor ama klasik “kadın duygusal, erkek mantıklı” klişesinden çok uzak bir sahnedeyiz.

Düşünün: Elif, arsayı satmak istemiyor çünkü “orada çocukluğum geçti.” Mehmet ise “bir an önce paraya çevirelim, enflasyon beklemez” modunda. Ama mesele sadece para değil. Elif’in yaklaşımı empatik; arazinin hatırasına, ortak geçmişe bağlı. Mehmet’in yaklaşımı ise stratejik; arsayı bölmek, satmak, yatırıma çevirmek.

Ama burada dikkat: Kadın = duygusal, erkek = mantıklı formülünü çöpe atalım. Çünkü bazen tablo tam tersi.

Murat “biz bu arsayı çocuklar için saklayalım” diyebilir, Ayşe ise “bölüp kooperatif kuralım” diye stratejik hamleler yapabilir. Yani şuyulu parselde herkesin tarzı kendi yaşam felsefesine göre şekillenir.

Peki Neden Şuyulu Kalıyor Bu Parseller?

İşte sorunun bam teli. Çünkü paylaşmak kolay değil.

Birçok arsa miras yoluyla el değiştiriyor. Dede vefat ediyor, arsa torunlara kalıyor. Ama kimse “kim nereye sahip olacak?” konusunu netleştirmiyor. Böylece arsa, tapuda şuyulu (paylı mülkiyet) olarak kalıyor.

Yıllar geçiyor, torunlar evleniyor, çocuklar büyüyor, kimse anlaşamıyor. Sonra da tapuda aynı arsa üzerinde 12 kişinin adı beliriyor. Aralarında Almanya’da yaşayan da var, köyde kalan da.

Ve işte o anda, herkesin zihninde aynı soru:

“Bu arsayı nasıl böleceğiz?”

Cevap: ya ortaklar kendi aralarında anlaşır (ki nadir görülür), ya da mahkeme kararıyla “izale-i şuyu” yani ortaklığın giderilmesi yoluna gidilir. Bu da genelde satışla sonuçlanır.

Forum Klasikleri: “Benim Amcaoğlu Da Aynı Durumu Yaşıyor”

Forumlarda bu konuyla ilgili klasik başlıklar görürsünüz:

- “Şuyulu arsayı tek başıma satabilir miyim?”

- “Diğer ortak Almanya’da, ne yapmalıyım?”

- “Benim payımı kardeşim işgal etti!”

Cevap genellikle net: Hayır, tüm arsayı tek başına satamazsınız. Ancak kendi payınızı devredebilirsiniz.

Ama dikkat: Yeni ortakla yaşamak da eskiyle kavga etmekten beter olabilir. Çünkü “yeni hissedar” arsayı yatırım gözüyle görür, siz hâlâ dut ağacının gölgesindesinizdir.

Şuyulu Parsel: Satranç Gibi Strateji Gerektirir

Şuyulu parselde hareket etmeden önce düşünmek şart.

Bir hamleyle komşunuzla dost olabileceğiniz gibi, yıllarca sürecek bir davanın da fitilini ateşleyebilirsiniz. Bu yüzden en akıllıca davranış, ortaklarla şeffaf iletişim kurmak ve yazılı anlaşmalar yapmaktır.

Mesela:

- “Kim, nereye ev yapacak?”

- “Kim, arsayı ne kadar kullanacak?”

- “Satış olursa oran nasıl belirlenecek?”

Bu soruların cevabını önceden belirlemek, hem dostluğu korur hem de olası mahkeme masraflarını sıfırlar.

Bir Avukat, Bir Haritacı ve Bir Kahve Makinesi…

Gerçek hayatta şuyulu parsel sorunlarını çözmek için üç şey gerekir:

1. Bir avukat (çünkü kanun dili karmaşık)

2. Bir harita mühendisi (çünkü sınır çizmeden olmaz)

3. Bol sabır ve kahve (çünkü süreç uzun ve sinir bozucu olabilir)

Haritacı “burası 50 metrekarelik pay senin” dediğinde herkes kafasında ölçer: “Yani benim balkon orada mı olacak?”

Ama işin gerçeği şu: Şuyulu parselde sizin “bölgeniz” tam olarak çizilmez, sadece pay oranınız vardır. Yani arsa sizin ama aynı zamanda başkalarının da. Bu durum hem komik hem trajik; tam bir gayrimenkul paradoksu!

Emlakçılar Ne Diyor?

Emlakçılar şuyulu parsel görünce ikiye ayrılır:

- “Abi bu iş zor, kimse almaz.”

- “Yatırımcıyı bulursak uçururuz!”

Yani risk yüksek ama kazanç da büyük olabilir. Özellikle gelişen bölgelerde, şuyulu arsalar bazen “altın yumurtlayan kaz”a dönüşür. Çünkü parsel düzenlemeleriyle bir anda değer fırlar. Ama tabii herkes aynı gemide olunca, direksiyonu kim tutacak sorusu yine ortaya çıkar.

Sonuç: Şuyulu Parsel Hayatın Ta Kendisi

Bir şuyulu parsel aslında küçük bir toplum modelidir.

İçinde anlaşma, çatışma, sabır, strateji, empati ve bolca mizah barındırır. Kimisi “bölünelim” der, kimisi “birlikte daha güçlüyüz.”

Tıpkı hayat gibi: Paylaştıkça güzelleşir ama sınırlar belirsiz kaldığında karmaşıklaşır.

Belki de şuyulu parsel, bize sadece tapu değil; birlikte sahip olmanın, uzlaşmanın ve paylaşmanın değerini anlatır.

Ve bir gün siz de “şuyulu parsel” terimini duyduğunuzda, sadece bir mülkiyet şekli değil, küçük bir insan hikâyesi hatırlayın:

Kiminin sabrı, kiminin hesabı, kiminin hatırası vardır orada…