Anlaşmanın onaylanmaması yönündeki önerge, avukat Tomáš Gřivna tarafından, 13 sanık ve beş şirketin dahil olduğu yolsuzluk davasıyla ilgilenen Liberec'teki bölge mahkemesine gönderildi. Vali bile anlaşmadan hoşlanmadı.
“Böylece savcı Kadlček'in Metrostav ile “benim davamda” imzaladığı suç ve ceza anlaşmasını okudum. Avukatıma göre bu yasa dışıdır, yanlıştır ve kasıtlıdır. Vali Martin Půta Facebook'ta şunları söyledi: Yargıçlar bugün bu anlaşmayı onaylamama önerisiyle yorumlarını gönderiyorlar.
“Benim için hukuki argümanları basitleştirmeme izin veriyorum: Metrostav'ın hiçbir şeyle suçlanmayan ve on yıl önce iddia edilen olaylar hakkında hiçbir şey bilmesi mümkün olmayan yasal temsilcileri, savcının dava dilekçesinde yazdığı her şeyi açıkça itiraf etti. Bana rüşvet vermek de dahil olmak üzere iddianame. Buna karşılık savcı da onlara kamu ihalesi almanın önünü açtı. Böyle bir teklif reddedilmez” diye ekledi Půta.
Savunma avukatına göre, Metrostav ve bağlı şirketi Metrostav Infrastructure, 6 Mart'ta iddianameyle ilgili, yani Půt'e 530.000 kron tutarında rüşvet verme suçlamasını içeren bir anlaşma imzaladı.
“İddia anlaşmasının özü, sanığın ancak iddianamede anlatılan eylemi itiraf edebileceği anlamına geliyor. Bazı kısımları boşaltıp bazılarını eklemek mümkün değil. Bir kısmına katılmasa bile, amelin nasıl anlatıldığını son sözüne kadar kabul etmelidir. Bu nedenle Metrostav ve Metrostav Altyapısı yalnızca savcının daha önce yazdıklarına imza attı. Bildiğim kadarıyla herhangi bir yeni iddia veya kanıt sunmadılar” dedi Gřivna.
Yolsuzluk davası, Liberec şirketi Vatandaşlar için Jeotermal Enerji'nin (GEPO) Liberec'te 2012'den 2014'e kadar yaklaşık 100 milyon kron değerindeki iki projesiyle bağlantılı. Kâr amacı gütmeyen bir toplum, Avrupa'dan sübvansiyon almak istedi ama hiçbir şey ödenmedi. St. kilisesinin yeniden inşası Mary Magdalene'i 65 milyona bu şirket yaptı. Metrostav, kendi lehine 55 Avrupa sübvansiyonu vaadiyle sözleşmeyi manipüle ettiği ve fazla ücret aldığı yönündeki suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor. Şirketin temsilcisi mahkemede bunu birkaç kez reddetti.
Şirketler 55 milyon ödemek zorunda
Ayrıca iki Metrostav çalışanı da mahkemede valiye rüşvet verdikleri suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor. İddianameye göre Půta, ROP Kuzey-Doğu Bölge Konseyi başkanı olarak, kilisenin yeniden inşasının sübvansiyon programında sürdürülmesini sağlayacağı ve Avrupa Birliği gibi fonları devam eden olarak değiştireceği için parayı aldı. Başlangıçta paranın ancak onarımlar tamamlandıktan sonra ödenmesi gerekiyordu. Hem Půta hem de Metrostav çalışanları mahkemede defalarca yolsuzluğu reddetti.
Gřivna'ya göre, savcının önerdiği ceza, her iki inşaat şirketine de yaklaşık 55 milyon kron para cezası ve kamu ihalelerine veya kamu ihalelerine katılıma üç yıl süreyle yasak getirilmesini içeriyor. Bu, mevcut davanın ve Metrostav ve Metrostav Altyapısının mahkûm edildiği önceki tüm davaların özet cümlesidir.
Savunma avukatları, suç duyurularının her iki şirket adına da iddianameye göre suçu işlemeyen ve bu konuda hiçbir bilgisi olmayan kişiler tarafından yapıldığından şikayetçi. Bu nedenle böyle bir suç duyurusunun yanlış ve aynı zamanda kasıtlı olduğunu düşünüyor. Anlaşmanın faydasını, inşaat şirketinin kamu ihalelerine mümkün olan en kısa sürede tekrar katılabilmesi için mümkün olan en düşük cezayı alma çabasında görüyor.
“Diğer mahkemelerin dosyaya dayanarak verdiği kararlardan, kamu ihalelerine katılma veya kamu ihalelerine üç yıl süreyle katılma yasağı teklif edilen özet hükmünün Metrostav'a uygulanmaya başlanan hükümle aynı olduğu anlaşılıyor. Metrostav Altyapısı zaten Haziran 2022'de. Savcının mevcut özet cümle önerisi, M ve MI için kamu sözleşmelerine katılım yasağını hiçbir şekilde genişletmiyor ve muhtemelen önümüzdeki yıl Haziran ayında sona erecek.” diye ekledi Gřivna.
“Böylece savcı Kadlček'in Metrostav ile “benim davamda” imzaladığı suç ve ceza anlaşmasını okudum. Avukatıma göre bu yasa dışıdır, yanlıştır ve kasıtlıdır. Vali Martin Půta Facebook'ta şunları söyledi: Yargıçlar bugün bu anlaşmayı onaylamama önerisiyle yorumlarını gönderiyorlar.
“Benim için hukuki argümanları basitleştirmeme izin veriyorum: Metrostav'ın hiçbir şeyle suçlanmayan ve on yıl önce iddia edilen olaylar hakkında hiçbir şey bilmesi mümkün olmayan yasal temsilcileri, savcının dava dilekçesinde yazdığı her şeyi açıkça itiraf etti. Bana rüşvet vermek de dahil olmak üzere iddianame. Buna karşılık savcı da onlara kamu ihalesi almanın önünü açtı. Böyle bir teklif reddedilmez” diye ekledi Půta.
Savunma avukatına göre, Metrostav ve bağlı şirketi Metrostav Infrastructure, 6 Mart'ta iddianameyle ilgili, yani Půt'e 530.000 kron tutarında rüşvet verme suçlamasını içeren bir anlaşma imzaladı.
“İddia anlaşmasının özü, sanığın ancak iddianamede anlatılan eylemi itiraf edebileceği anlamına geliyor. Bazı kısımları boşaltıp bazılarını eklemek mümkün değil. Bir kısmına katılmasa bile, amelin nasıl anlatıldığını son sözüne kadar kabul etmelidir. Bu nedenle Metrostav ve Metrostav Altyapısı yalnızca savcının daha önce yazdıklarına imza attı. Bildiğim kadarıyla herhangi bir yeni iddia veya kanıt sunmadılar” dedi Gřivna.
Yolsuzluk davası, Liberec şirketi Vatandaşlar için Jeotermal Enerji'nin (GEPO) Liberec'te 2012'den 2014'e kadar yaklaşık 100 milyon kron değerindeki iki projesiyle bağlantılı. Kâr amacı gütmeyen bir toplum, Avrupa'dan sübvansiyon almak istedi ama hiçbir şey ödenmedi. St. kilisesinin yeniden inşası Mary Magdalene'i 65 milyona bu şirket yaptı. Metrostav, kendi lehine 55 Avrupa sübvansiyonu vaadiyle sözleşmeyi manipüle ettiği ve fazla ücret aldığı yönündeki suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor. Şirketin temsilcisi mahkemede bunu birkaç kez reddetti.
Şirketler 55 milyon ödemek zorunda
Ayrıca iki Metrostav çalışanı da mahkemede valiye rüşvet verdikleri suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor. İddianameye göre Půta, ROP Kuzey-Doğu Bölge Konseyi başkanı olarak, kilisenin yeniden inşasının sübvansiyon programında sürdürülmesini sağlayacağı ve Avrupa Birliği gibi fonları devam eden olarak değiştireceği için parayı aldı. Başlangıçta paranın ancak onarımlar tamamlandıktan sonra ödenmesi gerekiyordu. Hem Půta hem de Metrostav çalışanları mahkemede defalarca yolsuzluğu reddetti.
Gřivna'ya göre, savcının önerdiği ceza, her iki inşaat şirketine de yaklaşık 55 milyon kron para cezası ve kamu ihalelerine veya kamu ihalelerine katılıma üç yıl süreyle yasak getirilmesini içeriyor. Bu, mevcut davanın ve Metrostav ve Metrostav Altyapısının mahkûm edildiği önceki tüm davaların özet cümlesidir.
Savunma avukatları, suç duyurularının her iki şirket adına da iddianameye göre suçu işlemeyen ve bu konuda hiçbir bilgisi olmayan kişiler tarafından yapıldığından şikayetçi. Bu nedenle böyle bir suç duyurusunun yanlış ve aynı zamanda kasıtlı olduğunu düşünüyor. Anlaşmanın faydasını, inşaat şirketinin kamu ihalelerine mümkün olan en kısa sürede tekrar katılabilmesi için mümkün olan en düşük cezayı alma çabasında görüyor.
“Diğer mahkemelerin dosyaya dayanarak verdiği kararlardan, kamu ihalelerine katılma veya kamu ihalelerine üç yıl süreyle katılma yasağı teklif edilen özet hükmünün Metrostav'a uygulanmaya başlanan hükümle aynı olduğu anlaşılıyor. Metrostav Altyapısı zaten Haziran 2022'de. Savcının mevcut özet cümle önerisi, M ve MI için kamu sözleşmelerine katılım yasağını hiçbir şekilde genişletmiyor ve muhtemelen önümüzdeki yıl Haziran ayında sona erecek.” diye ekledi Gřivna.